İnterstisyel sistit, ağrılı mesane sendromu olarak da bilinir. Mesanenin iltihabı olan sistit ile benzer belirtileri gösterse de bu ikisi aynı hastalık değildir. İdrar kesesinin mikrobik olmayan yangılı bir hastalığıdır, bu yüzden yapılan idrar tahlillerinde herhangi bir mikroba rastlanmaz. Hastaların %90 kadarını kadınlar oluşturur.
İnterstisyel Sistit Nedir?
Kronik sistit türü olan interstisyel sistit, Ağrılı Mesane Sendromu ya da Mesane Ağrı Sendromu olarak da bilinir. Neden bir bakteri ya da başka bir mikrop değildir. Yani enfeksiyon olayı yoktur. Enfeksiyon dışı nedenlerden dolayı mesane mukozasında yangı vardır. Bu yangı nedeniyle, mesane mukozasında kalınlaşma görülmekte ve bu durum mesanenin çalışma kapasitesini bozmaktadır.
İnterstisyel Sistitin Belirtileri Nelerdir?
İnterstisyel sistitin kendine özgü bir belirtisi yoktur. hastalardaki belirtiler, diğer sistitlerde görülen belirtiler ile benzerdir. En önemli belirtiler göbek altında mesane bölgesine uyan yerde ağrı, acil işeme isteği ve sık idrar gitme isteğidir.
Bu hastaların en çok yakındıkları durumlar karnın alt bölgelerinde ve kasıklarda sürekli ağrı, sık idrara gitme, ani idrar ihtiyacı duyma, geceleri idrar sıklığında artma ve idrar yaparken yanmadır. Ağrı en çok karnın alt bölgesinde idrar kesesinin olduğu bölgede, genital veya anal bölgede hissedilir. Ağrı ile birlikte o bölgelerde bir rahatsızlık hissi, basınç ya da yanma hissi vardır. Mesane idrarla dolup gerildikçe ağrı da artar. İşeme sonrası genellikle ağrı azaltır ve hasta rahatlar. Hastalık olarak kabul edilebilmesi için bu şikayetlerin en az 3 ay sürmesi gerekir.
Zaman zaman belirtilerde alevlenmeler zaman zaman ise iyileşmeler interstisyel sistitin önemli özelliklerindendir. Bir çok kadında hastalığın belirtileri âdet öncesi dönemde artar. Hastalığın belirtileri kadın âdetten kesildikten sonraki (menopoz) dönemde artmaktadır.
İnterstisyel Sistit Nedenleri Nelerdir?
Kesin neden tam olarak bilinmez. Tek bir nedene bağlı olmadığı, birden fazla nedenden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bazı faktörlere karşı idrar kesesi duvarında yangı geliştiği düşünülmektedir. İnterstisyel sistiti olan bazı hastalarda idrar kesesinde küçük yaralar (ülser) gözlenir. Çoğu hastada bu ülserler yoktur, ancak mesane dolup gerildiğinde yaygın kanama alanları görülür.
İnterstisyel Sistitin Tanısı Nasıl Konur?
hastalığın tanısı halen hastanın şikayetleri dinlenilerek konulmaktadır. Hastalığın tanısının konmasında, muayene, idrar tahlili, işeme çizelgesi, semptom skalaları kullanılır. Ürodinamik inceleme, mesane içine ışıklı bir kamera ile bakılması (sistoskopi) ve mesaneden incelemek için parça alınması (biyopsi) gibi bazı tartışmalı tetkikler yapılabilir. Tanının konmasında mesanede karışabilecek diğer hastalıkların dışlanması önemlidir. İnterstisyel sistitin tanısı aslında idrar kesesinin diğer hastalıklarının bulunmadığının gösterilmesi ile konur.
İnterstisyel Sistit Kimlerde Daha Sık Görülür?
Aşağıdaki durumlar varsa o kişide interstisyel sistit hastalığı olma ihtimali düşüktür. Ancak bu kriterlere bakılarak interstisyel sistit kesin olarak yoktur da denilemez.
- 18 yaşın altında olmak,
- İdrar kesesinde tümör olması,
- Mesane bölgesinin ışınlanmış olması,
- Mesanede yangıya neden olan kanser ilaçları kullanmak,
- Mesane tüberkülozu geçirmek,
- Mikrobik mesane iltihabı olması,
- Kadınlarda rahim iltihabı olması,
- Doğum yolu kanserleri
- Genital bölgede siğil olması
- İdrar yollarında taş olması
- Uyanıkken 12 saatte 5 den az idrara gitme
- Gece 2 den az idrara çıkma
- Şikayetlerin 12 aydan kısa süredir devam etmesi, antibiyotik ve ağrı kesicilerle düzelmesi
- Ürodinami testinde mesanede istemsiz kasılmaların olması ve fonksiyonel mesane kapasitesinin 400 ml’den fazla olması gibi durumlarda interstisyel sistit hastalığı dışlanabilir.
İnterstisyel Sistitte Tedavi Nasıldır?
Günümüzde hastalığın kesin bir tedavisi yoktur. Tedavideki asıl amaç hastanın şikayetlerinin azaltılmasıdır. Tedavi kişiseldir, yani hiçbir tedavi yöntemi tüm hastalar için geçerli değildir. Kullanılan tedavi yöntemleri arasında ağız yoluyla alınan ilaçlar, mesane içine verilen ilaçlar, lazer tedavisi, anestezi altında mesanenin sıvı ile şişirilerek genişletilmesi, mesane bölgesindeki sinirlerin elektrik akımı ile uyarılması ve en son çare olarak uygulanan bazı ameliyat yöntemleridir. Tıbbi tedaviye ek olarak kişilerin diyeti de düzenlenmelidir.